TRAKYA PLATFORMU'NDAN NÜKLEER TESİS KARŞITI AÇIKLAMA

Trakya Platformu üyeleri, Trakya’da kurulması planlanan nükleer santralin durumunun ve etkilerinin görüşüldüğü toplantı gerçekleştirdi.

Trakya Platformu'ndan Nükleer Tesis Karşıtı Açıklama

Toplantı konu başlığı olarak; Nükleer Santral, Trakya Bölge Çevre Düzeni Planları, Meriç Nehrinden Çorlu-Çerkezköy Sanayilerine Su Temini Projesi, İklim değişikliği ve kuraklık, Trakya’ya açılmakta olan yeni sanayi alanları, madencilik faaliyetleri konuları ele alındı.

Trakya'da Nükleer santrale karşı olduklarını belirten Trakya Platformu üyeleri Lüleburgaz Genel Toplantısı Sonuç Bildirisinde ortak bildiriye imza atarak şu açıklamaları yaptı.

"Trakya’da Nükleer Santral projesine karşı duruş yöntemleri değerlendirilmiş, tüm meslek odaları, barolar, dernekler, bilim insanları, demokratik tüm kurum ve kuruluşlara güç birliği çağrısı kararı alınmıştır. Trakya Bölgesinde Nükleer Santral yapılmasına karşı çıkmak, henüz dünyada hiçbir ülkenin risklerini sıfırlayamadığı bu endüstriye izin vermemek başta olmak üzere her türlü bilimsel, toplumsal vs. etkinlikler yürütmek üzere bölgemizde bir Nükleer Santral Karşıtı Platform kurulmasına karar verilmiştir. Beklenen büyük İstanbul depremi kapıda iken ve tarihte İstanbul depremleri yüzünden büyük yıkımlar yaşamış Trakya’ya kurulmaya çalışılan Nükleer Santralin oluşturacağı riskler akılda tutulmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Yapılan açıklamanın devamında "Bakanlık ve Kalkınma Ajansı ile ortaklaşa, yargı kararlarını dikkate almadan, planlama toplantılarına halkın temsilcilerini sokmadan yapılmakta olan Trakya Bölge Planlamasına itirazımız var. Başta Ergene Nehrinin adeta bölge sanayisinin kanalizasyonuna dönüşmesi, kadmiyum, kurşun gibi en zehirli kimyasal toksik maddeler ile bölgedeki su, gıda, hayvan, insan sağlığı güvenliğini tehdit sorunlarının yargı kararlarına rağmen bertaraf edilmemesi olmak üzere; şeffaf ve adil yönetim ilkelerine uyulmayarak yeni bölgesel ve kentsel planların yapılmasına karşı itirazlarımızı yapacağız. Bu amaçla bir çalışma grubu kurulacaktır. Bu çalışma grubu yerel yönetimlere ve belediye birliklerine ziyaretler düzenleyerek, toplumsal duyarlılığın ve bölgesel dayanışmanın oluşması için çalışmalar yürütecektir" şeklinde dile getirildi.

Platform üyelerinin kararlı olduklarını belirterek "Meriç Nehri suyu ve tüm ekosistemi ile başta tüm Trakya bölgesi ve Türkiye olmak üzere gıda egemenliği ve güvenliği açısından yaşamsaldır. Uluslararası su olup tüm insanlık için bir ortak değer olduğu ve bölgesel önemi unutulmamalıdır. Trakya Platformu Meriç Nehri’nin suyunun tarım açısından önemini vurgular ve kuraklıkla birlikte oluşabilecek bir tarımsal üretim krizini önlemek için Trakya’nın tarımsal sulama projelerinin ivedilikle tamamlanmasını siyasi iktidardan talep eder. Su hakkı çerçevesinde öncelik canlılar, tarım ve hayvancılıktır. Kirlilik ortaya çıktıktan sonra bertaraf yöntemlerini tartışmak yerine akılcı olan kirliliğin kaynağında engellenmesidir.

Ergene Derin Deniz Deşarjı projesinin akılcı olmadığını, sanayi ve kentsel kirliliği Marmara Denizi’ne taşımak olduğunu yıllar önce söylemiştik. Bugün sanayinin atıkları Marmara Denizi’ne fütursuzca basılıyorsa müsilaj oluşumunun sebebi, Marmara Denizi’ni katledenler açıkça bellidir. Sanayi tesislerinin tümünün ileri kimyasal arıtma tesislerini kurmasını ve çalıştırmasını sağlamak, hiçbir atığın arıtılmış dahi olsa denize ve nehre bırakılmamasını sağlamak Bakanlığın başlıca görevidir.

Trakya Bölgesinin tüm çevre ve kent sorunlarını saptama, izleme, önleme ve mücadele etme amacıyla faaliyet gösteren Trakya Platformu, kamuoyunun yararlanması amacıyla birikimlerini arşivlemeyi ve kullanıma açmayı kararlaştırmıştır. Trakya Platformu iklim krizinin bu yüzyılın en büyük sorunu olduğunun bilincindedir. Trakya Platformu İklim krizi ile mücadelenin başarıya ulaşmasının, doğaya yıkım getiren her tür yatırım ve projeye karşı bilimsel, hukuksal ve toplumsal mücadele verilmesi ile olacağını bir kez daha vurgular" değerlendirilmesinde bulunuldu.

 

TEKİRDAĞ (UHA) - ÖZKAN KARACA

BELEDİYELER

EKONOMİ